SAMİ DAYANGAÇ


STOKÇULUK

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Dünya genelinde son derece ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanıyor. Bunda hiç kuşkusuz corona illetinin rolü çok büyük. İş yerleri kapandı, işçi çıkarıldı. Ülkemizde de işçi çıkarılmaması için devletimiz ciddi önlemler aldı. Para yardımında bulundu. Ama bunu süreklilik haline getirecek bir güçlü ekonomimiz de yok.

Dolardaki yükseliş ya da bir başka görüşe göre paramızın değer kaybı,  saniye geçmeden tüm gıda maddelerine yansıyor. Sadece gıdada değil, benzinden, doğalgaza, park ücretlerinden ev ve iş yeri kiralarına kadar. Allah insanımıza merhamet ve vicdan versin. Herkese vicdanı kadar ömür versin.

Bu ekonomik sıkıntılardan elbette faydalanmak isteyeler mevcut. Gönül isterdi ki cuma namazlarında hutbelerde yurtdışında yapılacak camilere yardım istenene kadar, stokçuluğun günahından söz edilseydi. Mutlaka görmüşünüzdür, İstanbul'da sıfır araçları pahalı satmak için stoklayanlar, bazı binaların bodrumlarını kiralayıp sıfır araçları orada tutuyorlar ki zam gelsin ve gelirlerine gelir katılsın. Sadece sıfır araç mı stoklanan? Son bir ayı örnek almak dahi yeterli. Neyi bulamıyorsak o stoklanmış demektir. Yağ, şeker vs…

Her ne kadar milletvekili hanımefendi asgari ücret zammını soranlara ‘DÜŞÜNENLER DÜŞÜNSÜN’ diye oy verenlerin gururlanacağı(!) müthiş cevap verse de elbette bir zam verilmesi kaçınılmazdır. Ama bu zam oranı ne kadar olmalı, ne olacak? Elbette özel sektörün altından kalkacağı bir zam verilmelidir. Ataması kolay, efendim 5 bin olsun. Elbette bunu herkes ister ama işveren nasıl ödeyecek? İşçi çıkarmalar hızlanacak. Kimse işsiz kalmamalı, hele ki bu şartlarda.

Öyle durumlar oldu ki, kapıdan gelen bir davetiye artık eskisi gibi alanları mutlu etmiyor. Bilakis küçük altın fiyatına bakınız, davetiyeyi alan, hele ki borçlu ise mosmor olması içten değil. Düğüne gitmediniz, attınız bir yalan, ya size taktığı altını hatırlatırsa?

Çocuk okutan, servise ücret ödeyen, kiralık evde oturan kardeşlerimize Allah yardımcı olsun. Zaten kendi evinde oturanlar da pek çok yerde kira öder gibi aidat ödüyor. Elbette 2 milyon Euro verip ev alanları da duyuyoruz, sözümüz onlara değil.

Kolay kazanılan para kolay harcanır. Bari bu dönemde camilerde para toplanmasa...

Merkez Bankası faiz oranını bir puan düşürmesi bile o an yaşanan dövizdeki ani yükseliş bazılarının servetlerine servet katmıştır. Büyük parası olan zaten hiçbir zaman zarar etmez.

Döviz artışını fırsat bilip stokçuluk yapanların, kiralara fahiş zam yapanların idrar yollarına taş dursun… Bu günler de geçer…