SAMİ DAYANGAÇ


KEMAL BEY’İN GİDİŞİ

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


 

Hafta sonu yapılan CHP kongresinde girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu, alışa gelmiş şekilde bu seçimi de kaybetti. Kaybetti de şunun altını çizelim; seçimlere beş kala ‘halkın umudu Kılıçdaroğlu’ diyenler, yazanlar, twit atanlar, seçim sonuçlanınca ‘sırtımızdan yük kalktı’ yazdılar, ne acı. Kendisini ‘13. Cumhurbaşkanı’ diye lanse edenler, yağlayanlar, parlatanlar, seçimlerden hemen sonra ‘Kılıçdaroğlu ile seçim kazanmak mümkün değildi’ yazdılar. Ne acı...

Seçimden önce Kemal Bey’i eleştirenlere ağır hakaretler edenler, seçim sonuçlanınca ‘şerefiyle gitmeyi beceremedi bile’ dediler. Ne acı.

Elbette 2010 yılında seçilen Kılıçdaroğlu bu tabloyu yaratan kişidir. Tablo denilince akla gelen ülkenin yetiştirdiği en büyük ressamlardan biri olan Kenan Evren’dir. O dönemde ihale peşinde olanların hedefinde Kenan Evren'in yaptığı tablolar vardı. Örnek verelim, 1993 yılında bir tablosu açık artırmayla satıldı. Açık artırma 5 bin TL’den başladı. 50 milyon TL’den satıldı. Açık artırma kıran kırana sürerken Kenan Evren ‘yeter’ dediği için tabloyu Sakıp Sabancı aldı. Aynı yıl yine bir açık artırma ve yine Kenan Evren tablosu. 10 bin TL açılışı olan tablo yine kıran kırana artırma ile 110 milyon TL’ye satıldı. Şaşırmayın, 500 milyon TL’ye satılan tabloları oldu. Elbette tabloları resimden anlayan kişiler değil, ihale kovalayanlar alıyordu. Hatta tabloyu görmeden alanlar vardı. Hamamda Kızlar isimli tablosu 600 milyon TL’ye satıldı iyi mi? Denizli Horozu isimli tablosu 100 milyon TL ile başlayan artırma 10 milyar TL ile sonuçlandı. Kültür Bakanlığı da bir başka tablosuna 300 milyar TL verdi ve yaşayan en pahalı eseri olan Türk ressam ilan edildi. Devir değişti, Evren gitti ve tabloların değeri sıfırlandı.

Turgut Özal döneminde de farklı versiyonlar yer almıştı. Özellikle Semra Hanım’ın Hasbahçe geceleri, ellerine yazılmış şiirler yer aldı. Turgut Özal TV programlarında eline aldığı tükenmez kalemi sallayarak konuşurdu. Kırtasiyecilerde çokça bulunan bu ucuz kalem 20 bin Dolar’a satıldı. Süleyman Demirel ise katılamadığı özel bir geceye fötr şapkasını yollamış ve o şapka özel muhafaza ile salona gelince millet o şapkayı ayakta alkışlamıştı. O şapka 2 milyon TL’ye alıcı bulmuştu. Bu şapka devir değişince satılmak istenmiş ama 50 Lira veren olmamıştı.

Dünyanın en güzel kadını diye anlatılan Tansu Hanım için de boğazdaki yalısına uçak dolusu gül yaprakları dökülmüştü.

Kemal Kılıçdaroğlu yakın tarihimizi iyi analiz etseydi, siyasilerin, özellikle ülkeyi yönetenlerin nasıl kuşatılıp nasıl coşturulduğunu görseydi kendiliğinden bırakıp giderdi. En yakınların sırtını dönmeleri, kim güçlüyse ondan yana tavır almaları sadece Kemal Kılıçdaroğlu için değil elbette. Tüm başkanların başına gelmiş ve gelecek olan bir tavır. Hazırlıklı olmak gerekir.

 

 

GÜNÜN SÖZÜ: Yanınızda güvendiğiniz zaman pişman etmeyen, değer verdiğiniz zaman değişmeyen insanlar olmalı…