Futbol, kitle tarafından yapılmayan ama kitle tarafından izlenen bir spor dalı. Son yıllarda büyük paraların döndüğü bir sektör. Büyük paranın döndüğü her ortamda istem dışı işler de olur. Yazılır ama ispatlanmaz, kara para aklama, bahisler, şikeler sadece duyduklarımız. İyi de bu sektörde asıl baş aktör hakemler değil mi?
Galatasaray-Rize maçının VAR Hakemi Abdülkadir Bitigen, Rizelilere göre hatalı, yorumcular böyle düşünmese de. Federasyon’da bir de önemli Rizeli var ve VAR Hakemi’ne 11 maçtır görev verilmiyor. Şimdi hakemlere bir bakalım...
Futbolda Temsilciler Kurulu Başkanı eski bir hakem. Temsilciler Kurulu Başkanı olan bu zat Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’ne de başkan seçiliyor. Başkan seçilir seçilmez yönetimini oluşturuyor. Şu an Federasyon’un en gözde üç hakeminden ikisini başkan vekili, diğerini başkan yardımcısı yapıyor. Kim bu hakemler?
Mete Kalkavan, Ümit Öztürk ve Yaşar Kemal Uğurlu.
Hakemler maaşları haricinde maç başı para alıyorlar. Bu yönetim oluştuktan sonra dikkat buyurun, bu üç hakem hiç ara vermeden, atlamadan 11 hafta üst üste maçlarda görev alıyor. 7-8 hafta maçın hakemi, 3-4 hafta VAR Hakemi olarak paralarını alıyorlar. En üst seviyede olduğu söylenen Cüneyt Çakır ise sadece 6 maçta görev alabiliyor. 25 Süper Lig hakemi içinde sadece bu üç kişi ayrıcalıklı ve yönettikleri küçük takımlar için nasıl maç yönettikleri sizlerin takdirine kalmış. Galatasaray-Rize maçı hakemi Ali palabıyık da 11 haftadır vetolu. Rize bu kadar etkili.
Kurul başkanına dönersek, kurul başkanının ablasının iddia bayisi var, ablasının iki yetişkin oğlu var ve bu ikisi de faal futbol hakemi…
Kurul başkanının kızı da Federasyon çalışanı.
Hakemlerle ilgili şimdilik bu kadarını yazalım. Beklediğimiz belgeler var, onları temin edince inşallah daha geniş bu konuyu gündemde tutacağız. Kimse Allah rızası için çalışmıyor, maç yönetmiyor. Ücret karşılığı yapılan işlerin de düzgün ve namuslu olması gerekir.
Hakemlerle ilgili şimdilik bir giriş yapmış olalım, bu konuya yeniden devam edeceğiz.
